Follow @filmelestiriler
Konu: Dünya görünmeyen
bir düşman tarafından istila edilmiştir. İnsanların bedenlerine girerek onları
ele geçiren yeni bir yaşam formuna karşı direnme gücü az olan insan ırkının
neredeyse hepsi teslim olmuştur. Direnişte olan ve kaçak hayatı süren bir grup
insandan biri olan Melanie yakalandığında ölümü tercih etmiştir ancak
kurtulmuştur. Bedenini alan ruh “Göçebe” adını alır. Her ruh gibi, Göçebe de
bedenin içinde kalan hatıralar ve yoğun duygularla başa çıkmak zorundadır.
Fakat Melanie bedenini terketmez! Göçebe, Melanie’nin düşüncelerinin
derinlerine inerek geri kalan insanların nerede olduğunu öğrenmeye çalışır.
Ancak tek görebildiği sevdiği ve hala saklanmakta olan adamın, Jared’ın
hayalidir. Bedenin arzularına direnemeyen ruh, tehlikeli olmasına karşın
bulunduğu yerden kaçar . Dış güçler, Göçebe ve Melanie’yi aslında istemeseler de, ortak bir hedefte
birleştirir ve birlikte sevdikleri adamı bulmak için tehlikeli ve sonu belli
olmayan bir macera için yola koyulurlar..
Yönetmen: Andrew Niccol
Uyarlama: Stephenie Mayer
Görüntü Yönetmeni:
Roberto Schaefer
Konu: Dünya görünmeyen
bir düşman tarafından istila edilmiştir. İnsanların bedenlerine girerek onları
ele geçiren yeni bir yaşam formuna karşı direnme gücü az olan insan ırkının
neredeyse hepsi teslim olmuştur. Direnişte olan ve kaçak hayatı süren bir grup
insandan biri olan Melanie yakalandığında ölümü tercih etmiştir ancak
kurtulmuştur. Bedenini alan ruh “Göçebe” adını alır. Her ruh gibi, Göçebe de
bedenin içinde kalan hatıralar ve yoğun duygularla başa çıkmak zorundadır.
Fakat Melanie bedenini terketmez! Göçebe, Melanie’nin düşüncelerinin
derinlerine inerek geri kalan insanların nerede olduğunu öğrenmeye çalışır.
Ancak tek görebildiği sevdiği ve hala saklanmakta olan adamın, Jared’ın
hayalidir. Bedenin arzularına direnemeyen ruh, tehlikeli olmasına karşın
bulunduğu yerden kaçar . Dış güçler, Göçebe ve Melanie’yi aslında istemeseler de, ortak bir hedefte
birleştirir ve birlikte sevdikleri adamı bulmak için tehlikeli ve sonu belli
olmayan bir macera için yola koyulurlar..
Alacakaranlık serisinden tanıdığımız Stephenie Mayer’den bir bilimkurgu
daha karşımızda. Müzikleriyle ve kurgusuyla bizi hemen etkisi altına almayı
başarıyor “Göçebe”. Son dönemlerde de çokça karşılaştığımız bilinmeyen bir
yaşam formu tarafından istila edilme, ele geçirilme hikayeleri zaten hepimizde
yeterince merak uyandırıyor. Filmin temasına uygun olarak yapılan açılış
sahnesinden bir anda olayların korkunçluğunu anlatan bir sahne karşılıyor
bizleri. Beklenmedik şekilde gelişen açılış, bizim ilgimizi çekmeyi başarır
gibi. Merakımızın artması filmin içine girmemize olanak tanıyor. Filmin daha
başlangıcında, direnişte olan Melanie’nin ölümden dönmesi ve bedeninin ele
geçirilmesinin şokundayken dışarıdan gelen bir sesle biraz daha
şaşkınlaşıyoruz. Aklımız bir parça karışıyor tamda bu esnada. Bedenin yeni
sahibi olan ve Göçebe adını alan ruhun başa çıkması gereken birçok zorluk
vardır. Eski anılar ve yoğun yaşanan duyguların yanı sıra, bedenini terk
etmemekte inat eden Melanie, Göçebe için her şeyi daha da zor bir hale
sokmaktadır. Göçebe, Melanie’nin düşüncelerinin derinliklerine indikçe
arzularına karşı gelemez hale gelir. Sevdiği adamı ve kardeşini yeniden görmek
isteyen Melanie her şeye karşı hala direnmekte inat etmektedir. Göçebe tüm
bunlara dayanamaz ve sığındıkları yere gidip onları bulmak için yola çıkar. Bir
yandan avcılardan kaçarken, bir yandan da insanların onu kabul etmeyeceğinin
farkına varır. Ancak bu gerçek Melanie’yi yolundan döndürmez ve saklanılan yer
olan Amcası Jeb’in sığnağına gider. Göçebe burada beklediği tepkilerle
karşılaşsa da zamanla her şey değişir.
Daha önceleri “Savaş Tanrısı” ve “Zamana Karşı” gibi filmlerden de
tanıdığımız Andrew Niccol yönetmen koltuğunda. Her zaman olduğu gibi tam bir
gerçeklik duygusu yaratmak için ciddi bir uğraş görüyoruz. Filmin kurgusunun
yanı sıra döneme uygun olarak dizayn edilen araçlar, evler ve diğer dış
ortamlar filmle aramızda daha sıkı bağlar oluşturuyor. Tüm bunların sadece bir
film olduğunu bilmemize rağmen, 125 dakika boyunca gerçekliğin içinde
kayboluyoruz. “Quantum of Solance” ve “Uçurtma Avcısı” gibi filmlerden
tanıdığımız Roberto Schaefer’in üstlendiği görüntü yönetmenliği sayesinde
izlenmeye değer, bizi alıp götüren sahneler karşımıza çokça çıkıyor. Açık
alanların yanı sıra iç mekanlardaki çekim açıları da takdire değiyor.
Kesinlikle sıkmayan bir kurgu ve hiçbir şekilde abartıya yer verilmeyen
olaylarla, keyifli bir sinema deneyimi yaşatıyor bize “Göçebe”. Bilim kurgunun
yanı sıra izleyiciyi aşk, yurt ve güven hakkında düşündürüyor. Eminim ki birçok
kişi salondan yüzlerinde hafif ve tatlı bir gülümsemeyle çıkacaktır.
Diane Kruger / The seeker
Saoirse Ronan / Melanie Strayder– Wanda
Chandler Canterbury / Jamie Stryder
Max Irons / Jared Howe
William Hurt / Uncle Jeb
Jakel Abel / Ian O’Shea
Dila Begüm
KOCAMAN
Yorumlar
Yorum Gönder