IMDb
Filmi izlerken dikkatimi çeken
bir nokta şudur ki, Irak’ı andıran 2154 Amerika’sında ispanyolca
konuşulmaktadır. Birkaç yıl önce bir makalede, önümüzdeki 25 yıl içinde
Amerika’da en çok konuşulan dilin ispanyolca olacağını okumuştum. Sanırım Neil
Blomkamp bize olması ihtimal bir gelecek sunmak istemiş. District 9 ile tanınan Neil Blomkamp’ın
Elysium filminde başrolde Matt Damon ve Jodie Foster bulunmaktadır. Matt Damon
(Max), Elysium insanlarından birinin fabrikasında işçi olarak çalışmaktadır ve
bir gün bir kaza geçirip ölümcül seviyede radyasyona maruz kalır. Beş günlük
ömrü kalan Max’in ilk başta tek amacı Elysium’a kaçak girip sağlık
merkezlerinde hastalığından kurtulmaktır. Film ilerlediğinde ise Max’in kendi
yaşamını umursamadan, insanlık için kurtuluş olabilecek bir adım attığını
görürüz. Jodie Foster (Delacourt) Elysium’un sert, acımasız
yöneticisidir. Elysium’a kaçak girmek isteyen,
içinde yaşlılar ve çocukların da olduğu uzay taşıtlarını patlatabilecek kadar gözü dönmüştür. Bir eleştiride
Delacourt’un Margaret Tatcher’a benzetildiğini okumuştum. Elysium: Yeni Cennet
şüphesiz ki bir direniş filmidir. Max’in kullanma hakkı olmadığı sağlık
merkezini kullanmak amacıyla Elysium’a kaçak girerek başlattığı direniş ve
gerçekleştirdiği devrim şu sıralar yaşadığımız Gezi Direnişi üzerine çok iyi bir
tesadüf olarak geldi. Filmi direniş meraklılarına orantısız şiddet olmadan
öneriyorum.
RottenTomatoes: %69
Yönetmen: Neill Blomkamp
Senarist: Neill Blomkamp
Oyuncular: Matt Damon, Jodie Foster, Sharlto Copley
Fragman sayfanın altındadır.
Elysium, pagan anlatımlarında ve antik yunan
dinlerinde ve felsefesinde, insanların
ölümden sonra gideceği kutsal yer olarak
tasvir edilir. Homeros’un Odesse’sinde direkt cennet olarak karşımıza çıkar.
Zaman içinde Dante ve Shakespeare gibi yazarların kullanımıyla hristiyan
geleneğinde kendine yer bulan Elysium, genel anlamı itibariyle insanların
ölümden sonra gitmeyi umduğu kutsal bir yerdir. Neil Blomkamp’ın Elysium
filminde ise ölümden sonra gidilmeyi umulan o kutsal cennetvari yer, insanların
hayattayken gitmeyi dilediği bir uzay üssüdür.
Yıl 2154, gezegenemizde nüfus
artışı almış başını gitmiş, dolaylı yoldan çevre kirliliği en üst seviyede ve
çok net görülebilen bir sınıf farklılığı vardır. Sadece servetleri olduğu için
atmosferin hemen dışında kurulan Elysium’da refah içinde yaşayan insanlar ve bu
insanların artıkları arasında kalabalık ve kirli olan dünyada hayatta kalmaya
çalışan sıradan insanlar. Elysium’da yaşayan insanlar günününü lüks
malikanelerinde kokteyl verip, bahçelerinde golf oynayarak geçirirken,
dünyamızda ise durum çok farklıdır. Hükümetler yeterince güvenliği
sağlayamadığı için yerel çeteleşmeler gözümüze çarpar. Dünyadaki sağlık ve
güvenlik görevlileri tamamen robottur ve bazı durumlarda sert, önyargılı ve
faşizan eylemlerde bulunabilmektedirler.
Ayrıca Elysium’da en şiddetli hastalığı birkaç saniyede yok edebilen
sağlık merkezleri varken, dünyada ise hastalıklardan kırılan insanları görürüz.
Film açıkça futuristik bir sınıf çatışmasıdır.

Tuğkan Gündoğdu
Yorumlar
Yorum Gönder