Cennetteki Direniş: Elysium

IMDb
RottenTomatoes: %69
Yönetmen: Neill Blomkamp
Senarist: Neill Blomkamp
Oyuncular: Matt Damon, Jodie Foster, Sharlto Copley
Fragman sayfanın altındadır. 

Elysium, pagan anlatımlarında ve antik yunan dinlerinde ve felsefesinde,  insanların ölümden sonra gideceği kutsal  yer olarak tasvir edilir. Homeros’un Odesse’sinde direkt cennet olarak karşımıza çıkar. Zaman içinde Dante ve Shakespeare gibi yazarların kullanımıyla hristiyan geleneğinde kendine yer bulan Elysium, genel anlamı itibariyle insanların ölümden sonra gitmeyi umduğu kutsal bir yerdir. Neil Blomkamp’ın Elysium filminde ise ölümden sonra gidilmeyi umulan o kutsal cennetvari yer, insanların hayattayken gitmeyi dilediği bir uzay üssüdür. 

Yıl 2154, gezegenemizde nüfus artışı almış başını gitmiş, dolaylı yoldan çevre kirliliği en üst seviyede ve çok net görülebilen bir sınıf farklılığı vardır. Sadece servetleri olduğu için atmosferin hemen dışında kurulan Elysium’da refah içinde yaşayan insanlar ve bu insanların artıkları arasında kalabalık ve kirli olan dünyada hayatta kalmaya çalışan sıradan insanlar. Elysium’da yaşayan insanlar günününü lüks malikanelerinde kokteyl verip, bahçelerinde golf oynayarak geçirirken, dünyamızda ise durum çok farklıdır. Hükümetler yeterince güvenliği sağlayamadığı için yerel çeteleşmeler gözümüze çarpar. Dünyadaki sağlık ve güvenlik görevlileri tamamen robottur ve bazı durumlarda sert, önyargılı ve faşizan eylemlerde bulunabilmektedirler.  Ayrıca Elysium’da en şiddetli hastalığı birkaç saniyede yok edebilen sağlık merkezleri varken, dünyada ise hastalıklardan kırılan insanları görürüz. Film açıkça futuristik bir sınıf çatışmasıdır.
Filmi izlerken dikkatimi çeken bir nokta şudur ki, Irak’ı andıran 2154 Amerika’sında ispanyolca konuşulmaktadır. Birkaç yıl önce bir makalede, önümüzdeki 25 yıl içinde Amerika’da en çok konuşulan dilin ispanyolca olacağını okumuştum. Sanırım Neil Blomkamp bize olması ihtimal bir gelecek sunmak istemiş.  District 9 ile tanınan Neil Blomkamp’ın Elysium filminde başrolde Matt Damon ve Jodie Foster bulunmaktadır. Matt Damon (Max), Elysium insanlarından birinin fabrikasında işçi olarak çalışmaktadır ve bir gün bir kaza geçirip ölümcül seviyede radyasyona maruz kalır. Beş günlük ömrü kalan Max’in ilk başta tek amacı Elysium’a kaçak girip sağlık merkezlerinde hastalığından kurtulmaktır. Film ilerlediğinde ise Max’in kendi yaşamını umursamadan, insanlık için kurtuluş olabilecek bir adım attığını görürüz.  Jodie Foster  (Delacourt) Elysium’un sert, acımasız yöneticisidir. Elysium’a kaçak girmek isteyen,  içinde yaşlılar ve çocukların da olduğu uzay taşıtlarını patlatabilecek  kadar gözü dönmüştür. Bir eleştiride Delacourt’un Margaret Tatcher’a benzetildiğini okumuştum. Elysium: Yeni Cennet şüphesiz ki bir direniş filmidir. Max’in kullanma hakkı olmadığı sağlık merkezini kullanmak amacıyla Elysium’a kaçak girerek başlattığı direniş ve gerçekleştirdiği devrim şu sıralar yaşadığımız Gezi Direnişi üzerine çok iyi bir tesadüf olarak geldi. Filmi direniş meraklılarına orantısız şiddet olmadan öneriyorum.

Tuğkan Gündoğdu

Yorumlar