The Hunger Games 2: Catching Fire - Açlık Oyunları Ateşi Yakalamak

Filmin Süresi: 146 dakika
IMDb puanı: 8.1
Oyuncular: Jennifer Lawrence, Josh Hutcherson, Liam Hemsworth
Yönetmen: Francis Lawrence
Vizyon Tarihi: 22 Kasım 2013
Fragman sayfanın altındadır

Açılış sekansında 12. mıntıkanın üzerinden hızlıca uçtuktan sonra, karşısındaki ormana dalıp giden Katniss’la karşılaşıyoruz.  Sırtında görmeye alışık olduğumuz okları ve sert bakışlarıyla karşılıyor bizi. Bizim bildiğimiz Katniss hiç değişmemiş.  O hala cesur bir savaşçı ama karşındaki ormana saatlerce dalıp gidebilecek kadar da romantik biri.

Açlık oyunları serisinin ikinci kitabından sinemaya uyarlanan “Ateşi
Yakalamak” birinci filmde de yaptığı gibi sizi perdeye hapsediyor ve kolay kolay da etkisi altından kurtulmanıza izin vermiyor.  Gişede de büyük bir başarı elde eden film, aslında dünyanın bugünkü sorunlarını distopik bir kurgu içinde ele alıyor.

Kitap ve dolayısıyla film, devletin, fakir mıntıkalarda yaşayan insanlar üzerindeki otoritesini hatırlatmak için her yıl düzenlediği açlık oyunlarını konu alıyor.  Her mıntıkadan iki kişi olmak üzere toplam 24 kişi seçiliyor ve birbirlerini öldürmeleri için bir arenaya kapatılıyorlar. Hayatta kalan son kişi oyunu kazanıyor. Bu sırada da Capitol’da yaşayan ülkenin zengin insanları oyunları büyük bir zevk ve heyecanla seyrediyor.  Serinin ilk filminde,  baş karakterimiz, Katniss Everdeen kurallara karşı çıkıyor, isyan ediyor ve oyunun sonunda arkadaşı Peeta’yı öldürmeyi reddederek fakir mıntıkalardaki direnişin sembolü haline geliyor. Ama ne yazık ki Katniss’in hayatta kalma mücadelesi burada bitmiyor. Serinin ikinci filmi “Ateşi Yakalamak”ta, tarih boyunca yapılmış bütün açlık oyunlarının hala yaşayan galipleri oyuna bir kez daha katılmaya zorlanıyor. Yani bu filmde yorgun savaşçıların birbirleriyle olan mücadelelerini izliyoruz.

Suzanne Collins tarafından yazılan bu kitaplar, gençlik romanı olarak değerlendiriyor. Fakat hikâyenin tabanı ciddi bir devlet eleştirisi üzerine kurulu… Kitaplarda, güçlüyle güçsüz arasındaki büyük ayrımı, güçsüzün sesinin devletin baskısı karşısında nasıl kısıldığını, nasıl çaresiz kalabildiğini görüyoruz. Hikâye bu yüzden bana başka bir distopik eser olan “Sineklerin Tanrısı”nı hatırlattı. İki kitapta da güçlüyle güçsüz ve yaşamla ölüm arasındaki fark abartılı bir biçimde ortaya çıkarılıyor.
Filmde de kitaplardaki bu düşüncenin çok iyi anlatıldığını düşünüyorum. Capitol ve mıntıka halkları arasındaki fark ve devletin mıntıkalarda estirdiği terör filmde içimize işliyor ve bizi gerçekten derinden etkilemeyi başarıyor.  Francis Lawrence tarafından yönetilen bu filmde hikâyenin gayet güzel anlatıldığını ve duyguların seyirciye çok iyi aktarıldığını düşünüyorum. Hızlı kamera hareketleri arenada her an karşımıza bir tehlikenin çıkabileceği hissini veriyor. Heyecan neredeyse hiç dinmiyor.

“Ateşi Yakalamak”a getirebileceğim tek eleştiri, daha önce birinci filmi izlememiş veya kitapları okumamış olan insanlar için anlaşılması biraz zor bir film olması. “Ateşi Yakalamak”ta önceki filme dair herhangi bir ipucu bulamıyoruz. Olayların tabanı birinci filme dayandığı için, önce “Açlık Oyunları”nı izlemenizi tavsiye ediyorum.
Oyunculuklara ise denecek laf yok! Katniss Everdeen’i canlandıran Oscar ödüllü oyuncumuz Jennifer Lawrence yine harika. Woody Harrelson’ın ise Haymitch karakteriyle karşımıza çıkması filme ayrı bir tat katıyor.
Bu filmin benim için bir de anısı var. Filmi “Sinema” dergisinin 19. yaş günü kokteylinde ailemle birlikte izledim. Kokteylden bir süre sonra da “Sinema” dergisi ne yazık ki kapatıldı.  O yüzden bu film benim için okuru olduğum bir dergiye veda anlamına da geliyor.  

Nehir Arslan

Yorumlar