Inside Llewyn Davis

Filmin Süresi: 104 dakika
Yönetmen: Ethan Coen, Joal Coen
Oyuncular: Oscar Isaac, Carey Mulligan, Justin Timberlake
Tür: Drama / Müzik
IMBB: 7.9
Filmegitmedenonce: 8.7
Rottentomatoes: %94
Vizyon Tarihi: 17 Ocak 2014
Fragman sayfanın altındadır.
*Not: Filmi 2 kere seyrettim

Coen kardeşler Llewyn Davis adlı folk şarkıcısının 1961 yılının şubat ayında geçirdiği bir haftayı gene alışagelmişin dışında, sade ve etkileyici bir biçimde anlatıyor. 

Orijinal bir senaryo olan Inside Llweyn Davis, belki de çok sevmeyeceğiniz bir karakter olan Llewyn Davis hakkında. Llewyn Davis, New York'un Greenwich bölgesinde arkadaşlarının evinde kalan ve zar zor geçinmeye çalışan değil, tam olarak geçinemeyen bir  folk şarkıcısı. Llweyn Davis'in amacı çok ünlü bir folk şarkıcısı olup ortalığı dağıtmak değil. Kendisi genellikle anı yaşayan pek plan kurmayan bir insan. Kalacak bir yeri olmadığı için zaman zaman Jim (Justin Timberlake) ve Jean (Carey Mulligan) çiftinin evinde uğrayan Llewyn, Jean'le yaptığı konuşmada folk müziğini bir hedefe ulaşmak için kullanmadığını müziğin kendisi için bir yaşam biçimi olduğunu söylüyor. Kardeşi Joy'la yaptığı bir sohbette Llewyn amacının öylesine yaşamak olmadığını ve bu sebeple folk şarkıcısı olduğunu söylüyor. 

Filmi daha önce belirttiğim gibi tahmin etmek çok zor. Gelişen olaylar her zaman beklenmedik. Genel olarak diğer filmlere benzemeyen olay örgüsü karakterler için de geçerli. Ana karakterimiz olan Llewyn Davis'in davranışları genellikle benim pek onayladığım türden değil. Biraz fazla umursamaz ve kibirli olduğunu söyleyebiliriz. Zaten Coen kardeşlerin yapmaya çalıştığı şey de karakterle empati kurmamız değil. Ancak şarkı söylemeye başladığında Llewyn Davis'e bağlanmamak imkansız. Llewyn Davis eskiden de var olan hatta Bob Dylan'ın kariyerinin başında çaldığı Gaslight Cafe'de çalarken gerçekten etkileyici oluyor. Llweyn Davis'i canlandıran Oscar Isaacs şüphesiz kariyerinin en iyi performansını sergiliyor. Müziklerin canlı performans olduğunu da göz önünde bulundurursak karakterler filmde tam bir şarkıyı söylerken sıkılmanın aksine keyif alıyoruz.

Film bu senenin en keyifli filmlerinden biri. İçerdiği kara mizah hem güldürüyor hem de çok gerçekten çok akıllıca. 1960'lar filmde gerçekten çok iyi yansıtılmış. Filmde gerçekten harika olan şey ise Fransız görüntü yönetmeni Bruno Delbonnel. Görüntüler gerçekten harika. Hafif soluk ve yumuşak renkler ve statik kamera gerçekten çok başarılı. Ayrıca statik kamera kullanılması kameranın hareket ettiği nadir ve önemli sahneleri hatırlanır kılmış.
Coen kardeşler film için gerçekten eşsiz bir senaryo çıkarmış. Film oldukça keyifli ve beklenmedik senaryosu sizi sürekli dikkatli tutuyor. Filmde izleyenlerin anlayacağı çok önemli bir karakter de bir kedi. Bir ked
i filmde ancak bu kadar iyi kullanılabilir. Llweyn Davis için önemli karar verme ve yolunu seçme zamanı geldiğinde kedi gerçekten oldukça büyük bir yer tutuyor. Filmi kedisiz düşünmek oldukça zor. Coen kardeşler filmi yazdıktan sonra bir şeyleri eksik hissediyor ve uzun beyin fırtınaları sonucu filme kediyi ekliyorlar. Filmin döngü olması da insanı şaşırtan unsurlardan biri.

Filmin her izleyici kitlesine hitap ettiğini söylemek zor. Filmlerde hayvanca şakaları seven sinemaseverler veya sürekli aksiyon arayan insanlar belki de filmi sevmeyebilir. Ancak ben bu filmi herkese önermekten çekinmiyorum çünkü Inside Llewyn Davis belki de seyirciye hiç izlemediği bir türü beğendirebilir, belki de yeni kapılar açabilr. Filmde insanların yadırgayabileceği tek unsur filmin sonu. Bunu tabii ki çok fazla konuşamayız ancak filmi izleyenler filmin sonunu yorumlarda tartışabilirler.

Bütün oyuncuların iyi bir performans sergilediği teknik açıdan kusursuz Inside Llewyn Davis şaşırtıcı bir şekilde önemli kategorilerde Oscar adayı bile olmamış olabilir ancak bu benim için bu sene izlediğim en iyi film olmasını değiştiremez. Harika müzikleri kusursuz tekniği ve naif anlatımıyla seyirciyi içine çekiyor film. Eleştirmenlerin de bayıldığı Inside Llewyn Davis son derece keyifli komik ve o kadar da kederli bir film. Gidin, izleyin.



Yorumlar

  1. Gerçekten uzun zamandır beklediğim bir film hakkında çok başarıyla kaleme alınmış bir yazı. Tebrik ederim.

    YanıtlaSil
  2. gerçek bir sanatçının ticari sanat diyebileceğimiz günümüz müzik sektörüyle çatışan iç derinliğini ve dolayısıyla yalnızlığını ('konsere giderken 'a fantastic true life drama' çizgi film afişine düşünceli ve iç geçirerek bakması) anlatan hüzünlü bir yalnızık. yani 'kim de derse desin sonu ölüm de olsa sen şarkılarını söyle' diyen bir film.
    kara konedi tadında, ustalıkla işlenmiş. filmin sonu çok tartışmalı gibi dursa da bence çok yerinde ve karakterin iç derinliğine uygun olmuş.
    takım elbiseli adamdan dayak yediği halde taksiye binip köşeyi dönene kadar arkasından bakması ve taksi kaybolduktan sonra elveda demesi bu bence sinema tarihine geçecek bir derinlik.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder