Kış Uykusu - Winter Sleep


Vizyon tarihi: 13 Haziran 2014
Filmin Süresi: 196 dakika
Yönetmen: Nuri Bilge Ceylan
Yazarlar: Ebru Ceylan, Nuri Bilge Ceylan
Oyuncular: Haluk Bilginer, Melisa Sözen, Demet Akbağ
Imdb: 9.6
Filmegitmedenönce: 8.6
Fragman sayfanın altındadır.

Kısaca: Film Altın Palmiye'yi aldı. Gitmeye karar vermek için illa eleştiriyi okumanıza gerek yok. Gidin.

Kış Uykusu ilk hafta sonunda 43 bin 500 kişi tarafından izlenerek en iyi Nuri Bilge Ceylan açılışını yaptı. Filmin bu kadar gişe yapmasında Cannes'dan gelen Altın Palmiye ile filmin bazı televizyon kanallarında konuşulmasa bile Twitter ve Facebook'tan yoğun şekilde gelen beğeni ve sinemaya git çağrılarının payı var.  Kış Uykusu tabii ki kolay bir film değil. Aşırı sürükleyici de değil ancak daha önce dendiği gibi, devam etseydi izlerdim.

Kitap okumayan insanlardan sanat filmlerini beğenmelerini beklemek

Kış Uykusu bir ''sanat filmi' olarak adlandırılıyor. Sanat filmi deyince de Türkiye'de bir çok izleyiciyi kaybediyorsunuz. Sonuçta genel olarak pek kitap okumayan ve tiyatroya gitmeyen bir toplumuz. Dolayısıyla çoğumuz bu tür filmlere şans vermiyor, verse bile daha önce böyle tecrübeleri olmadığı için sıkılıyor. Filmde tartışılan konulardan biri olan pek bilmediğin bir şey hakkında yazı yazmayı şu an yapıyor olabilirim. Ancak çoğu insanda kitap okuma ve imkan olursa tiyatroya gitme alışkanlığı olmadıkça bu filmlerin sıkıcı bulunmaya devam edeceğini düşünüyorum. Kitap okuyan ve tiyatroya sık giden insanlar da filmi beğenmeyebilir, o ayrı bir mesele ancak filmi anlamak ve hissetmek konusunda tiyatro ve kitapların yardımcı olacağını düşünüyorum.

Kitap okuma ve tiyatroya gitme alışkanlığından bahsetmişken Kış Uykusu'nu izlerken zaman zaman bir roman okuyor zaman zaman da bir oyun izliyor edasına kapılıyorsunuz. Bu iki şeye de aşina olmayan insanlar da filmi beğenmeyebiliyor. Kış Uykusu diğer Nuri Bilge Ceylan filmlerinin pek içermediği uzun diyaloglara sahip. Hatta 'Hollywood Reporter' eleştirisinde filmi alt yazıyla izleyenlerin diyalogları takip etmede zorlanabileceğini belirtmişti. Özetlemek gerekirse film Nuri Bilge Ceylan'ın her karesi dondurulup çerçeve olarak duvara asılabilecek görüntülerine ek olarak yüksek derecede diyalog da içeriyor.

Filmin konusuna kısaca değinmek gerekirse Kış Uykusu, Kapadokya'da babasından miras kalan oteli ve diğer varlıkları kullanmak ve belki de şehirden kaçıp nefes alabilmek için İstanbul'dan Kapadokya'ya göçen eski bir tiyatrocunun hikayesini anlatıyor. Eski tiy
atrocu Aydın'ın genç yaştaki eşi Nihal ve kardeşi Necla da onla birlikte yaşıyorlar.

Diyaloglar ve film genel olarak Çehov ve Shakespeare'den izler taşıyor. Zaten sahnelerin birinde direk olarak Shakespeare replikleri kullanılıyor. Ayrıca filmdeki otelin adının da Othello olması bir tesadüf değildir büyük ihtimalle. Kış Uykusu'nda diyaloglar gerçekten insan izleri taşıyor. Ceylan çifti gerçekten harika bir senaryo çıkarmış. Zaman zaman politik olan film nokta atışları yapıyor.  Uzun diyaloglu sahnelerin bir tiyatro oyunu gibi çalışılması ve bütün sahnenin çıkarılması gerçekten etkili olmuş. Oyuncular birbirleriyle tartışırken/konuşurken gerçekten insan olduklarını hissedebiliyorsunuz. Sahneleri izlerken bazen orada bulunuyor hissine bile kapılabilirsiniz. Ayrıca filmin başında bir anda karakterler hakkında bütün bilgilere sahip olmuyorsunuz. Karakterler her diyalogda veya sözsüz bir sahnede açılıyor ve derinleşiyor. Bunun göz önüne sokulmadan yapılması da gene artılardan biri oluyor. Filmde inanılmaz bir karakter analizi var. Kış Uykusu sinema salonundan ayrıldıktan sonra arkadaşlarınızla saatlerce tartışabileceğiniz konular içeriyor. Tembellik, vicdan, korku (Hamlet), kötülere karşı gelmeme ve benzeri konular hep insanı düşündürüyor. Yapılan alıntılar da yerinde.

Kış Uykusu'unda her şey yerli yerinde. Oyuncular da gerçekten harika. Zaten film onlar üzerine kurulu. Böyle bir filmde oyunculardan böyle performanslar alınamasaydı eleştiriler de bu kadar olumlu olmazdı heralde. Herkesin ismini teker teker söylemek zor olur ancak başrol olarak nitelendirilebilecekleri için Haluk Bilginer, Melisa Sözen ve Demet Akbağ'nın adını anmakta yarar var. 3'ü ve diğer yardımcı oyuncular filmin üstüne kurulu olduğu karakterleri, karakterlerinin arzularını, korkularını ve bulundukları konumu karakterin önüne geçmeden çok iyi belirtiyor.

Filmde zengin fakir çatışması/ikilemine de harika bir şekilde dokunulurken aynı zamanda onur, vicdan kavramları ele alınıyor. Bu sahnelerde Nejat İşler ve Serhat Kılıç'tan gerçekten çok başarılı performanslar alıyoruz.

Filmde bana eksiye en yakın gelen (eksi de değil ama) tek unsur -belki de saçma- karakterlerin fazla iyi konuşmalarıydı. Açıklamak gerekirse insanların normalde filmdeki gibi cümleler kurabilmesi için uzun bir süre düşünmesi gerekir. Çok hızlı diyaloglar arasında hepsi Dumbledore gibi özlü sözler söylüyorlardı. Tabii ki söyledikleri cümleler çok derin ve çok anlamlıydı ama anne ve babası tiyatrocu olan birisi olarak evde böyle anlamlı cümleler görmediğimi söylemeliyim. Bir diyalogda sizi düşünmeye iten birkaç anlamlı cümleyle karşılaşınca şaşırabiliyorsunuz. Tabii bunun sebebi diyalogların çok iyi yazılması ve buna pek de bir itirazımız yok.

Film teknik olarak diğer Nuri Bilge Ceylan filmleri gibi harika. Sinematografide her zaman kusursuz olan filmleri yine aynı şekilde devam ediyor. Doğa filmin bir parçası, Kapadokya filmin bir parçası.  Renk paleti, ışıklar ve mekan gerçekten çok iyi. Daha önce dediğimiz gibi filmin her karesi çok iyi bir fotoğraf.

'Zevkler ve renkler tartışılmaz' klişesi

Renkleri beğenmek de kişinin zevkine girdiği ve her sohbeti bitirdiği için bu lafı klişe bulduğumu ve hatta söylendiğinde rahatsız olduğumu belirtmek istiyorum. Ayrıca zevkler tartışılabilir. Sadece sonunda kararı yine bizim zevkimiz verir. Yani, Kış Uykusu size göre olmayabilir, az sayıda bir kitleye hitap edebilir. Biz size yine de Kış Uykusu'nu görmenizi tavsiye ediyoruz. Dünyanın en akıcı filmi olmayabilir ancak düşünmeye teşvik ettiği kesin. Kış Uykusu sinemaseverler tarafından zaten görülmesi gereken bir film. Kitap okuma, tiyatroya gitme alışkanlığı olmayan insanlara da bu dünyanın kapılarını açabilir. 




Yorumlar

  1. Uzun bir süredir Türk filmi izleme konusunda önyargılarım vardı...Vizyona giren filmlerin özentisiz çekimleriydi beni bu yargıya sürükleyen...Ben bir edebiyat öğretmeniyim ayrıca resim de yapıyorum...Fotoğraf çekmeyi de çok seviyorum...İşte bu nedenlerle Nuri Bilge Ceylan'ın "Kış Uykusu " filmini izlemek istedim...
    Film hakkında yazılı ve görsel basında çeşitli görüşleri izledim.Filmden söz edilmeye başlarken öncelikle sürenin uzunluğundan dem vuruluyordu...Açıkçası ben buna pek takılmadım...Ve de haklı olduğumu gördüm.Filmi izlerken hiç böyle bir duyguya kapılmıyorsunuz.Öylesine güzel akıp gidiyor ki...Diyaloglar çok doğal! Kendinizden ve çevrenizden çok fazla şey bulabiliyorsunuz.Sosyal meseleler insanın kafasına vura vura değil,dozunda...İnsan ilişkileri ,karşılıklı konuşmalar yerli yerinde...
    Filmin her karesi görsel bir şölen adeta...Kendimden geçerek izledim...Dış mekanlarda buna yörenin ve doğanın çok büyük katkısı var ancak iç mekanlar da çok başarılı...
    Dolayısıyla güzel bir film izlettiği için Nuri Bilge Ceylan'a teşekkürler...
    Gülser Deney

    YanıtlaSil

Yorum Gönder