The Double - Öteki

Filmin Süresi: 93 dakika
Vizyon Tarihi: 20 Haziran 2014
Yönetmen: Richard Ayoade
Oyuncular: Jesse Eisenberg, Mia Wasikowska
IMDB: 7.0
Filmegitmedenonce: 8.0
Fragman sayfanın altındadır.

''Ben bir hayaletim''

The Double, Dostoevsky nin Öteki adlı romanından uyarlama. Bu, filmin yönetmeni Richard Ayoade'nin ikinci uzun metrajlı filmi (ilki Submarine). Ancak yönetmen Richard Ayoade'yi daha önce  oyunculuk yaparken görmüş veya yönettiği şarkı kliplerini de izlemiş olabilirsiniz. Richard Ayoade daha önce Arctic Monkeys, Vampire Weekend, Yeah Yeah Yeahs, ve Kasabian gibi harika grupların müzik videolarını yönetti. Biraz yönetmeni tanıttığımıza göre artık filmi geçebiliriz.

The Double'da baş karakter olsaydınız büyük ihtimalle yaşananların bir kabus olduğunu düşünürdünüz ve uyanmaya çalışırdınız. Film dolayısıyla karanlık, gerilimli ve kara bir mizaha sahip. Başında sizi direk etkilemese de ilerledikçe tempo hızlanıyor. Oldukça akıllı bir senaryosu olduğunu da söyleyelim.

Film, Simon James (Jesse Eisengerg) adlı ezik, kimsenin fark etmediği ve yedi yıldır çalıştığı iş yerinde kartını unutunca güvenlik tarafından tanınmayan birinin hakkında. Simon James birgün iş yerine yeni gelen bir çalışanı görünce şaşırıyor. Çünkü yeni gelen James Simon, bizim esas karakter Simon James'in görünüş olarak aynısı (isimler birbirinin tam tersi). Yani aynı görünüşe sahip iki farklı karaktere sahibiz. İki kişi arasında karakter uçurumları bulunuyor. Bizim ilk gördüğümüz filmin ana karakteri Simon James bir kaybeden. Kendisine kötü davranılıyor ve pek ses de çıkarmıyor. Seyirciye yeni tanıtılan James Simon ise rahat, kızlarla arası iyi olan ve özgüvenli bir tip. Aynı görünüşe sahip bu iki kişinin bu kadar farklı karakterlere sahip olmaları oldukça güzel. Ancak Simon James'in karakteri o kadar dışlanmış ki bize yeni tanıtılan havalı James Simon'la aynı olduğunu kimse anlamıyor. Film ilerledikçe karakterlerin bu benzerliği farklı şekillerde kullanışlarını ve buna verdikleri değişik tepkileri görüyorsunuz.

Film genel olarak soyut. Başkalaşma ve ötekileştirme üzerine kurulu ve Dostoevsky'nin romanından uyarlanan bir filmden çok da değişik bir şey beklenmez. The Double'ın geçtiği dünya bize göre yapay. Filmin geçtiği zaman da belirsiz. Gelecek gibi duruyor ancak geçmiş zamanda The Double'ın tonuna ve olaylarına alışmak biraz zaman alıyor ama içine girdikten sonra film gerilimiyle beraber sizi alıp götürüyor. Yani en azından bana öyle yaptı. Yazının düzeniyle alakasız olacak ama filmin müziklerini şimdiden yazmam gerek. Şu anda Andrew Hewitt'in bestelediği müzikleri dinliyorum ve hafif gerginim. Filmin karanlık ve gerilimli havasına müzikler gerçekten çok iyi gidiyor.
geçtiğini söylemenize yardımcı olacak bir sürü unsuru da var.

Fark edilmek istendiğiniz insan tarafından görmezden gelinmek veya kendini insanlardan soyutlamaya çalışmak genelde olan bir olaydır herhalde. Bu sebeple de ana karakterimiz James Simon'a sempati duyabiliyoruz. Hikayesine orijinal diyemeyebiliriz ama ben filmin kesinlikle orijinal olduğunu düşünüyorum. Görüntüler, müzik ve yönetmenliği gerçekten beğendim. Bazı insanlar başkalaşmanın iyi anlatılmadığını düşünebilirler ama ben yeterli buldum. Jesse Eisenberg de şüphesiz  Social Network'ten sonra hayatının rolünü oynuyor. İki farklı uç karakteri seyirciye yutturuyor. Yani ikisinin de aynı görünüşlere sahip olmasına rağmen neden farklı olduklarını anlıyorsunuz. Mia Wasikowska da rolünü iyi oynuyor. Filmde yüksek ihtimalle en son oyunculukları problem edeceksiniz. Filmdeki soyut tablo ise kimilerine negatif olarak gelebilir.

Sonuç olarak The Double cesaretli bir film ve günümüzün önemli oyuncularından Jesse Eisenberg'den çok iyi bir performans içeriyor. The Double bu tür filmleri pek izlemeyenler için ilginç bir başlangıç olabilir. Türün sevenlerine ve genel sinema severlere ise bu karanlık ve gerilimli filme gitmelerini öneriyoruz.

Cem Başak


Yorumlar