Vizyon Tarihi: 20 Haziran 2014
OYUNCULAR: XAVIER DOLAN, PIERRE YVES CARDINAL,
YÖNETMEN: XAVIER DOLAN
SÜRE: 102 DAKİKA
İMDB PUANI : 7.1
ROTTENTOMATOES: %79
Tom at the farm genel itibariyle Fransız filmlerine yakın. Diğer Fransız filmlerinde de olduğu gibi en çok çalışılmış bölüm oyunculuklar ve mekanlar. Filmin geneline bakıldığı zaman ise bu konuda başarılı olduğunu söylemek mümkün. Ayrıca bu film için yapılabilecek en doğru yorumlardan birisi de türk izleyici kitlesine hitap etmediğidir. Ancak film Türk izleyicisine hitap etmese bile Türkler’in filmi izlerse çıkarabileceği mesajlar bulunuyor. Tom at the Farm “Başka Sinema” seçkisi a
ltında az sayılabilecek 5 salonda vizyona giriyor yani bir ‘’festival filmi’’ diyebiliriz.
Film, genç fransız yönetmen Xavier Dolan’ın 4. Uzun metrajlı yönetmenlik denemesi. Xavier Dolan’ın yönetmen olarak performansı oyunculuğuna gore oldukça aşağıda kalmış görünüyor. Bazı sahnelerin gereksiz uzun tutuluşu buna örnek verilebilir ancak bu filme enteresan ve iyi bir gariplik katıyor. Bu her ne kadar bazı sinemaseverleri rahatsız edebilecek olsa da bence, bu filmin en iyi yönlerinden bir tanesi. Filmdeki sahnelerin bazılarının anlamsız veya abartılı oluşu filmi daha da ilgi çekici hale getiriyor.
Ancak şüphesiz filmin en dikkat çekici noktası homoseksüelite kavramı ve homoseksüellerin insanlar tarafından ne kadar acımasızca yargılandığı konusunu gündeme getirmesi. Özelikle Türkiye’de daha henüz kabul görmemiş ve anlaşılamamış “homoseksüelite” kavramının Türk insanları tarafından anlaşılabilmesi ve hatta kabullenebilmesi için belki de en uygun film.
Film genç Tom’un (Xavier Dolan) sevgilisinin ölmesi üzerine cenaze için sevgilisinin ailesinin çiftliğine gitmesini konu alıyor. Ancak ölen kişinin erkek olması filmin konusunu ilgi çekici hale getiriyor. Gerek ailenin bu “homoseksüel” ilişkiden haberdar olmaması; gerekse de Tom’un ölen sevgilisi Guillimo’nun abisi Francis’in (Pierre-Yves Cardinal) homoseksüelliğe karşı çok sert bir mizacı olması işleri Tom için oldukça zorlaştırıyor. Tom ile Guillimo ‘nun arasında olan bu homoseksüel ilişkinin sadece abisi Francis tarafından bilinmesi; üstüne üstlük bu ilişkinin Francis’in annesi Agathe’ dan (Lise Roy) saklanmaya çalışması Francis’in çiftlik evinde oldukça gergin bir ortam yaratıyor. Ve bu gergin ortamı yatıştırmak adına Tom’un Sara’yı (Evelyne Brochu) yani Francis’in Guillimo’nun sevgilisi olarak Agathe’ye tanıttığı kızı çiftlik evine davet etmesi ile olaylar daha da sarpa sarıyor.
Film genel tablado “vasat” olarak sınıflandırılsa da, verdiği mesajı filmin önüne geçiyor. Francis’in Tom’a ve onun gibi homoseksüel insanlara davranış biçimleri, aslında ülkemizde ve dünyada çok da yabancı olmadığımız hareketleri bize sunuyor. Ve bence bu filmin asıl yapılış amacı bir farkındalık yaratmak . Bu filmin bize söylemek istediği sadece bir tane mesaj var ki o da “homoseksüeller de insandır”
Yiğit Akdağ
OYUNCULAR: XAVIER DOLAN, PIERRE YVES CARDINAL,YÖNETMEN: XAVIER DOLAN
SÜRE: 102 DAKİKA
İMDB PUANI : 7.1
ROTTENTOMATOES: %79
Tom at the farm genel itibariyle Fransız filmlerine yakın. Diğer Fransız filmlerinde de olduğu gibi en çok çalışılmış bölüm oyunculuklar ve mekanlar. Filmin geneline bakıldığı zaman ise bu konuda başarılı olduğunu söylemek mümkün. Ayrıca bu film için yapılabilecek en doğru yorumlardan birisi de türk izleyici kitlesine hitap etmediğidir. Ancak film Türk izleyicisine hitap etmese bile Türkler’in filmi izlerse çıkarabileceği mesajlar bulunuyor. Tom at the Farm “Başka Sinema” seçkisi a
ltında az sayılabilecek 5 salonda vizyona giriyor yani bir ‘’festival filmi’’ diyebiliriz.
Film, genç fransız yönetmen Xavier Dolan’ın 4. Uzun metrajlı yönetmenlik denemesi. Xavier Dolan’ın yönetmen olarak performansı oyunculuğuna gore oldukça aşağıda kalmış görünüyor. Bazı sahnelerin gereksiz uzun tutuluşu buna örnek verilebilir ancak bu filme enteresan ve iyi bir gariplik katıyor. Bu her ne kadar bazı sinemaseverleri rahatsız edebilecek olsa da bence, bu filmin en iyi yönlerinden bir tanesi. Filmdeki sahnelerin bazılarının anlamsız veya abartılı oluşu filmi daha da ilgi çekici hale getiriyor.
Ancak şüphesiz filmin en dikkat çekici noktası homoseksüelite kavramı ve homoseksüellerin insanlar tarafından ne kadar acımasızca yargılandığı konusunu gündeme getirmesi. Özelikle Türkiye’de daha henüz kabul görmemiş ve anlaşılamamış “homoseksüelite” kavramının Türk insanları tarafından anlaşılabilmesi ve hatta kabullenebilmesi için belki de en uygun film.
Film genç Tom’un (Xavier Dolan) sevgilisinin ölmesi üzerine cenaze için sevgilisinin ailesinin çiftliğine gitmesini konu alıyor. Ancak ölen kişinin erkek olması filmin konusunu ilgi çekici hale getiriyor. Gerek ailenin bu “homoseksüel” ilişkiden haberdar olmaması; gerekse de Tom’un ölen sevgilisi Guillimo’nun abisi Francis’in (Pierre-Yves Cardinal) homoseksüelliğe karşı çok sert bir mizacı olması işleri Tom için oldukça zorlaştırıyor. Tom ile Guillimo ‘nun arasında olan bu homoseksüel ilişkinin sadece abisi Francis tarafından bilinmesi; üstüne üstlük bu ilişkinin Francis’in annesi Agathe’ dan (Lise Roy) saklanmaya çalışması Francis’in çiftlik evinde oldukça gergin bir ortam yaratıyor. Ve bu gergin ortamı yatıştırmak adına Tom’un Sara’yı (Evelyne Brochu) yani Francis’in Guillimo’nun sevgilisi olarak Agathe’ye tanıttığı kızı çiftlik evine davet etmesi ile olaylar daha da sarpa sarıyor.Film genel tablado “vasat” olarak sınıflandırılsa da, verdiği mesajı filmin önüne geçiyor. Francis’in Tom’a ve onun gibi homoseksüel insanlara davranış biçimleri, aslında ülkemizde ve dünyada çok da yabancı olmadığımız hareketleri bize sunuyor. Ve bence bu filmin asıl yapılış amacı bir farkındalık yaratmak . Bu filmin bize söylemek istediği sadece bir tane mesaj var ki o da “homoseksüeller de insandır”
Yiğit Akdağ
Yorumlar
Yorum Gönder