
Filmin Süresi: 130 dakika
Yönetmen: Matt Reeves
Oyuncular: Andy Serkis, Gary Oldman, Keri Russell
Imdb puanı: 7.9
Fragman sayfanın altındadır:
Açıkçasını söylemek gerekirse hayatlarımızda bazı filmler vardır ve bu filmlerin üzerine düşünürken tam olarak objektif davranamayacağınızı düşünürsünüz. Benim için de Dawn of the Planet of the Apes (Maymunlar Cehennemi: Şafak Vakti) böyle bir film.
Türkçe adıyla Maymunlar Cehennemi üzerine çok fazla konuşulmuş, toplamda tv serileri hariç 8 film eden koca bir dünya. Hatta arada çok sevdiğimiz Tim Burton ‘ın çektiği bir tane remake’i bile var. (ki gerçekten berbattı) 1968’den başlayıp bu efsanevi seri günümüze kadar ulaşıyor.
2011 de çekilen ve yönetmenliğini Rupert Wyatt’ın yaptığı Maymunlar Cehennemi:Başlangıç uzun
zamandır bu seriyi takip edenler için tatlı bir sürpriz yaparak tüm yolculuğun başlangıcın
a, insan ırkının dünya üzerinden silinmesine açılan o kapıyı aralamakla başlıyor. Maymunlar Cehennemi: Şafak Vakti ise süreci biraz daha irdeliyerek yeni oluşan düzende kalanların yaşam mücadelesine ve çok sevdiğimiz önderimiz Caeser’ın yeni bir toplum yaratma sürecine odaklanıyor. Oyuncular tadından yenmez ve yönetmenimiz Matt Reeves. Hele beyaz perdede Gary Oldman’ı gördüğünüz an keyfiniz tavan yapıyor. Tabi her güzel şey gibi bu da uzun sürmüyor. Ama olsun diyorsunuz. Biraz Gary Oldman hiç olmamasından daha iyidir. Kendisi bu aralar her filme biraz sıkıştırılıyor biliyorsunuz. Elbette 15 dakika görünen Gary Oldman’ı bu kadar övmüşken filmi alıp götüren Andy Serkis'i es geçmeyelim. Koca bir alkışta ona. Bir maymun’un bilgeliği ve yansıttığı duygulara hayran olmak kendisi sayesinde . CGI konusunda bir aktör nasıl bilirkişi olur, uzmanlaşır o da ayrı bir başarı. Biliyorsunuz kendisi Gollum’dur. Artık yüksek bütçeli bir film çekilecek ve CGI kullanılacaksa isim bellidir. Andy Serkis.
Filmde maymunların çoğu aktörden daha iyi rol kıvırması açıkçası beni çok etkiledi. Şaka bir yana Caeser tüm film boyunca tüm hareketleri ile izleyiciyi ellerinin arasına alıyor ve sonuna kadar da bırakmıyor bu bir gerçek. Etkileyici diyalogları, zıt seviyelerden aynı ilkelliği yaşamaya başlayan ve biri yok oluş diğeri de doğum sancıları yaşayan iki küçük toplumun radikalleşme arifesinde yaşadıkları izleyeni sarsıyor. Spoiler vermemek için kendimi tutuyorum. Alt metinlerde bol bol nafile bir umut çabası mevcut. ‘Başka bir gelecek hayal etmek ama radikalleşmenin de önünde duramamak’ gibi bir mesajı tokat kıvamında veriyor filmimiz. Güzel bir tebessüm kalıyor suratınızda. Bana böyle oldu en azından. Teknik olarak söyleyeceğim bir şey yok. Neden derseniz böyle filmlerde bu teknik konulara ilk paragraftan dolayı çok dikkat edemiyorum. Sevdim ama sabitlenen kameralar, bol bol maymun suratına yakın çekim.

Her şeyden önce film alabildiğine Hollywood klişeleri içermekte. Bazısı klişeleri sever. Bazısında ise
perdeye çığlık atma isteği yaratır. Caeser ve oğlu, iyi insan rolündeki Malcolm(Jason Clarke) ve yavuklusu, oğlu ile ilişkileri, kaybedilen şeyler yitirilen umutlar v.s. çoğu insan için tahmin edilebilir şeyler vaat ediyor. Evet bu film bir Hollywood filmi ve bu imkanlardan yeterince faydalanıyor.
Ama bence filmin en büyük sorunu ilk film kadar ilginç bir senaryosu olmaması. Film yer yer aksıyor ve olay dönüp dolaşıp ‘yok birbirimizden farkımız’a bağlanıyor. Filmi izleyenler ne demek istediğimi anlayacaklar.
Maymunlar Cehennemi: Şafak Vakti biraz karanlık bir film. Gönül istiyor ki başlangıç noktası ve 3. film arasında bir geçiş filmi olsun ki bence öyle olacak. Yılın en iyi işi olmayabilir. Aksıyor ve yoruyor olabilir ama Maymunlar Cehennemi işte. İzledik. Beğendik mi? Koca bir intro olması dışında beğendik. Açıkçası beğenmememiz de mümkün değildi.
Çağlar Uluzade
Yorumlar
Yorum Gönder