The Theory of Everything


Vizyon Tarihi: 27 Şubat 2015
Süresi:123 dakika
Yönetmen: James Marsh
Oyuncular: Eddie Redmayne, Felicity Jones, Emily Watson, David Thewlis
Imbd: 7.8
Rottentomatoes: %79
Filmegitmedenönce: 8.5
Yazan: Maide Kargılı
*Eser miktarda spoiler içerir.

The Theory of Everything sadece dünyaca ünlü Stephen Hawking'in ilham verici başarılarla süslenmiş yaşamını anlatmakla kalmayıp, çok gerçek ve büyüleyici bir aşk hikayesini seyircilere sunuyor. Filmde, Stephen Hawking'i ilk karısı Jane Wilde ile olan ilişkisini ön planda tutarak, hayatın karşısına çıkardığı zorluklara rağmen evrendeki her şeyi açıklayabilecek bir teorem bulma yolunda izliyoruz.

Film, Hawking'in üniversite yıllarında kendisinin tamamen zıttı, din inancı güçlü olan Jane'e aşık olması ile başlıyor. Çıkmaya başlamalarından bir süre sonra ALS teşhisi konulup doktorlar tarafından iki yılı kaldığı söylenince, hem kendisi hem de Jane için ellerindeki zaman değere biniyor. Kendi hayatına odaklanmak yerine geriye kalan yıllarını Stephen ile geçirmeye karar veren Jane o günden sonra kendini Stephen'a adıyor ve ona bakıyor. Bir noktadan sonra aralarındaki aşka ve tutkuya olan seyircideki hayranlık duygusu yerini, yeni hayatlarının zamanla ortaya çıkardığı monotonluğa ve sıkıntıya karşı üzüntü ve acıma duygusuna bırakıyor. Ne kadar aralarındaki bağ eskisi kadar tutkulu olmasa da hiçbir zaman onları ayıracak kadar incelmiyor.

Filmi izlemeden önce Stephen Hawking'in hayatını okumuştum. Jane'in de Stephen'ın da başka insanlarla son bulmuş olmaları beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Fakat filmi izlediğimde buna yol açan nedenleri ve bunun aralarındaki sevgi ve saygıya kıyasla o kadar kötü bir şey olmadığını anladım. Bunu hem oyunculara hem de yönetmenlere borçluyuz. Evet, hikaye gerçek hayattan alıntı ama hikayenin bu kadar gerçekçi ve yalın anlatılmasının arkasında yönetmen ve oyuncular yer alıyor. Eddie Redmayne filmin çoğunda konuşmadan bile karakterin hayatın cilvelerinin karşısındaki bazen ki çaresizliği bazen de inandığı değerlere tutunuşunu mükemmel bir şekilde canlandırmış ve Oscar'ı sonuna kadar hakkettiğini bir defa daha kanıtlamış oldu. Felicity Jones ise, uzun yıllar boyunca ailenin direği olmuş son derece güçlü bir kadını hayran bırakıcı bir performans ile sergilemeyi başarmış.

Filmde dikkatimi çeken başka bir unsur ise, genelde Stephen Hawking denince akla gelen başarı öykülerinden çok Jane'in bu başarıların arkasındaki emeğine verilmiş odak oldu. Her zaman başarıları ve dehasıyla bildiğimiz Stephen Hawking filmde bir insan olarak, artılarıyla ve eksileriyle öne çıkıyor ve hayatını bambaşka bir açıdan izleme şansı buluyoruz. Bir filmden çıkınca içinizde bir kıpırdanma olduysa veya hayata bakışınızda bir küçük pencere açıldıysa, bu iyi bir film izlemişsiniz demektir ve Theory of Everything ile tamamen hayata bakış açım değişti gibi iddialı bir söylemde bulunmasam da gerçekten etkileyici ve düşündürücü bir filmdi.

Filmi tek bir cümleyle özetlemek gerekirse de filmden bir alıntı kullanabiliriz. ''Ne zaman hayat varsa o zaman umut da vardır.'' Kısacası Theory of Everything, izlenmesi gereken filmler arasında.

İyi seyirler,

Maide Kargılı

Twitter: https://twitter.com/MaideKargili

Yorumlar